Postbariatrik Cerrahi

POST BARİATRİK CERRAHİ NEDİR? (AŞIRI KİLO KAYBI SONRASI ESTETİK)

Hareketsiz yaşam tarzı, bilgisayar başında geçen zamanların artması, özellikle gençlerde başta olmak üzere, kilo alımını ve obeziteyi artırmıştır. Post bariatrik cerrahi nedir dersek öncelikle bariatrik cerrahi nedir diye bakmakta yarar var, kişinin vücut kitle endeksinin (BMI) 40 yada alınan aşırı kilolar yüzünden , diyabet hastalığı veya çeşitli sağlık sorunları yaşayan ve vücut kitle endeksi 35 olan kişilerde genel cerrahi uzmanları tarafından son gümlerde özellikle midede olmak üzere, sindirim sisteminde çeşitli yöntemlerle yapılan cerrahi bir işlemdir. Bunlar tüp mide ameliyatı, gastrik bypass, duadenal switch vb.. ameliyatlardır. Burada önemli olan hastanın normal diğer zayıflama yöntemlerini denemiş fakat sonuç alamamış olması önemlidir. Mideye yapılan operasyon sonrası kişi beslenmesini ciddi ölçüde azalttığı için hızla kilo kaybeder.

Burada hastaların bilmesi gereken bir diğer önemli nokta ameliyattan sonra kendilerini bambaşka bir hayatın beklediğidir. Beslenme ve diyet uzmanı rehberliğinde düşük karbonhidrat-yüksek proteinli bir diyet uygulanması, ufak porsiyonlarda daha fazla sayıda öğünlerin düzenlenmesi, iyi çiğneme alışkanlığının kazanılması, günlük multivitamin, kalsiyum ve D vitamini takviyesinin yapılması, fizik egzersizlerin buna eklenmesi büyük önem taşımaktadır. Ameliyat sonrası hastalar küçük porsiyonlarla doyabildiği için yeni hayatlarına alışmada sorun yaşamamaktadır.

Bahsedilen hasta profilinde verilen kiloların fazlalığı göz önüne alınırsa kişinin vücudunda deformasyon olmaması nerdeyse imkansızdır fakat bu deformasyon kişiden kişiye değişir. Bu da kişinin başta genetik özelliklerine, bağ dokusuna ve kilo verirken egzersize ne kadar zaman ayırdığına bağlı olarak değişiklik gösterir.

Post bariatrik cerrahi işte tam da bu aşamada yani kilolar verildikten sonra devreye girer. Bu süre aslında tam olarak kilonun istenilen ağırlığa düşmesidir. Bu da bariatrik cerrahi sonrası ortalama 1 yıldır. Kilo verildikten sonra minimum 3-6 ay kilonun korunduğuna emin olunmalıdır. Çünkü germe ameliyatlarından sonra hersey kuralına uygun bile olsa deri kalitesinde ve yapısında meydana gelen kalıcı hasar sebebiyle bir miktar gevşeme zaten olmaktadır. Bir de zayıflamaya devam edilirse germeden sonra yeniden şekil bozuklukları oluşacaktır. Bu yüzden sabit kiloya gelinmeli, korunmalı ve kan değerleri yara iyileşmesini destekleyecek seviyede olduktan sonra da ameliyat planlanmalıdır.

Plastik cerrahi olarak deforme olan bölgeleri toplama işlemine post bariatrik cerrahi denir.Bu bölgeler sıklıkla karın, sırt, bel, kalça, iç bacaklar, kollar, memeler ve gıdı bölgeleridir.

Buraya kadar anlattıklarımıza baktığımızda bariatrik cerrahinin kesinlikle bütünüyle bir ekip çalışmasıyla tam olarak başarıya ulaşacağını rahatlıkla söyleyebiliriz.

Burada hastanın genel cerrah, plastik cerrah ,diyetisyen ve psikiyatriden yardım alarak bu zorlu ve sabır isteyen süreci atlatmasını kolaylaştırabiliriz. Sürece bakıldığında hiç şüphesiz en büyük motivasyon kişinin yıllarca kilo sorunuyla yaşayıp, solunum sorunları ,çeşitli sağlık sorunları ve hatta toplum baskısı yaşamaktan kurtularak (kıyafet alırken zorlanmak, kalabalık yerlerde yemek yerken insanların bakışları gibi..) hızla kilo kaybetmesidir. Hatta verilen kilolara rağmen bazı hastalar kendini hala obez hissetmektedirler. Burada psikolojik destek almanın önemi büyüktür.

POST BARİATRİK CERRAHİ AMELİYATI

Post bariatrik cerrahi ameliyatı ,bariatrik cerrahi sonrası kişinin deformasyona uğramış olan bölgelerini şekillendirme ameliyatıdır. Klasik toparlama ameliyatlarına göre boşalmış olan deri miktarı fazla olduğundan vücuttan çıkarılacak deri miktarı da daha fazladır. Özellikle karın , memeler, iç bacaklar, kollar toparlanmaya ihtiyaç duyulan bölgelerin başında gelir.

Post bariatrik cerrahi ameliyatlarında deformasyonun yoğunluğuna göre farklı teknikler kullanılır. Toparlanması gereken bölgelerin bu hastalarda fazla olması kombine ameliyatları ortaya çıkarmaktadır. Eğer hasta tüm bölgelerin yeniden şekillendirilmesini isterse deformitelerinin derecesine göre operasyonlar sıraya konur. Genelde alt vücut germe yani 360 derece karın germe işlemi ile başlanır. Doktorun tercihine göre bu operasyona sırt germe, meme şekillendirme ya da kol germe eklenebilir. Ben kendi deneyimimde birbirini etkilemesinden ötürü bacakla karın germeyi, meme estetiği ile kol germeyi aynı seansta yapmamayı tercih ediyorum. Eğer hastanın alt vücut yani karın bel bölgesinde ileri derecede yığılma yoksa ilk seansta üst vücudu germeyi tercih ediyorum. Çünkü yukarıdan başlayan germe aşağıdaki dokuları da etkiler, düzeltme yukarıdan aşağıya olmalıdır.

Post bariatrik hastalarda meme ve sırtı birbirinden ayrı düşünmemek gerekir. Sırtı germeden memeyi şekillendirmek çoğu hastada yeterli olmamaktadır. Bu sebeple kesi izi sütyen ve bikini içine gizlenebilen sırttaki yığılmaları ve katlantıları düzelten sırt germe mutlaka yapılmalıdır. Sırttan vücut ön kısmına memelerin alt kıvrımına uyan kısımdaki fazla deri çıkarılarak üst vücut germe yapılabilir. Bu kesi, meme şekillendirilirken yapılan alt kesi ile aynı hatta olduğundan yeni bir iz söz konusu değildir ve üst vücut germe karın ve bel bölgesinde yapılacak düzeltmenin de daha minimal olmasını sağlamaktadır. Aslında bu ameliyata Reverse karın germe diyebiliriz. Meme şekillendirmede deformitenin derecesi önemlidir. Memelerin içindeki meme dokusunun çoğu zaman tamamen kaybolmasından dolayı fazla deriyi toparlarken hacim desteği için kas altına implant yerleştirmek gerekir. Yani ogmentasyon mastopeksi yapılmalıdır. Ama bazı hastalarda ciddi sarkmalara rağmen meme toparlandığından içeride kalan doku yeterli ise sadece lifting yani germe işlemi yeterli olabilmektedir. Hangi teknik olursa olsun amaç fazla deriyi çıkarmak olduğundan skar yani iz ters-T şeklinde olacaktır.

Karın bölgesi birçok cerrahın ilk düzeltmek iştediği alandır. Çünkü en fazla deri yığılması bu alanda görülür. Alt vücudun gerilmesi hastaların hayat kalitesini olumlu derecede artırmaktadır. Ben de hastamın hayat kalitesindeki düzelme çok daha fazla olacaksa bu hastalarımda alt vücutla başlamayı tercih ediyorum. Post bariatrik hastalarda klasik karın germe ile çıkarılan deri eksizyonu yetmeyebilir. Bu durumda fleur-de-lis ya da anchor kesisi olarak bilinen, dikey cilt çıkarmayı da içeren ters-T şekilli bir skar oluşturan teknik seçilmelidir. Bu sayede orta hattaki deri yığılması toparlanırken, bel oyuntusu da belirginleştirilir. Karın kaslarında meydana gelen gevşeme için de plkasyon yapılarak karın duvarı da gerilip güçlendirilmektedir. Çoğu zaman bu bölgeye şekil verilirken kesi 360 dereceye tamamlanır ve bel bölgesindeki deri yığılması da düzeltilir. Bu sayede alt vücut gerilirken popo da kaldırılmış olur. Eğer sarkma çok ileri derecedeyse göbek deliği iptal edilebilir çünkü doku kanlanması bozulabileceğinden eski göbek deliği ölebilir. Bunu göz önünde bulundurup neredeyse dize kadar sarkan deri fazlalığı içeren hastalarda eskisi iptal edilip, neo-umblikus yani yeni göbek deliği oluşturulmalıdır.

Popo da yine kişinin genetik özellikleri çok önem taşır , bazen sadece fazla deriyi kesi yaparak çıkarmak yeterli olurken bazı hastalarda popo bölgesindeki düz görüntününde giderilmesini ister. Bu durumda bel bölgesindeki fazla deri kesilip çıkarılmak yerine doku içeri katlanarak, popo bölgesindeki hacim kaybı giderilir.

Bacak ve kollarda yapılan post bariartrik cerrahi ameliyatlarında özellikle yapılan dikiş yerlerinin gizlenmesine ve dikişlerin estetik görüntüsüne önem vermek gerekir.

Bacaklarda kilo kaybının derecesine göre teknik belirlenir. Eğer sarkma minimalse iç bacak üst kısmıyla sınırlı ise sadece kasık bölgesinde yani bikini hattında gizli olan iz ile bu ameliyat bitirilebilir. Ancak sarkma daha fazla ise iç bacakta dize kadar deri yığılması mevcutsa kasık bölgesindeki izden dize doğru bacağın iç yanında düz bir kesi yapmak ve bu bölgeden de deri çıkartmak gerekebilir. Bacak bölgesinde ciddi kayıplara uğramış ve ciddi sarkmalar olan hastalarda deri yığılmasına paralel, üst dış hattan alt iç hatta uzanan çapraz bir kesi ile bacaktaki fazla deri alınarak bacak şekilllendirilir. Bu teknikle kasıkta kesi olmaz, genital bölgede ameliyata bağlı çekilme, cinsel birleşme sırasında zorlanma gibi olumsuz etkilenmeler olmaz. Bacak çok daha anatomik bir şekilde şekillendirilir. Kasık bölgesine girilmediğinden lenfatik dolaşımda olumsuz etkiler karşımıza çıkmaz. Ama bacağın ön yüzünde görünen saklanamayan bir iz söz konusudur. Burada teknik seçilirken kar-zarar hesabı yapmak gerekir. Şekli daha güzel, komplikasyonu daha az ama izi görünen bir teknik mi? Yoksa izi bacak kapalıyken gizlenebilen ama yine de görünen, genital bölge anatomisini etkileyen bir teknik mi?

Kollar ise genelde bu hastaların zayıflama sonrası sarkmalardan en çok kurtulmak istedikleri bölgelerin başında gelir , çünkü kişi buradaki deformasyonu saklamakta güçlük çeker. Yine sarkmanın derecesine göre teknik seçebiliriz. Sarkma az ise sadece koltuk altı bölgede gizlenebilen küçük bir izle sonuca ulaşabiliriz. Koltuk altı bölge sıkı ama kol yarasa gibi sarkmış ise kolun iç yanında ya da arka katlantısında oluşturulacak eliptik bir cilt çıkarma ile kol toparlanabilmektedir. Ancak aşırı kol sarkmalarında kolun iç yanında, koltuk altından dirseğe ve memeye doğru uzanan L şeklinde düz çizgi ile yapılan kesiden deri fazlalıkları çıkarılarak kol şekillendirme yapılır.

Aslında normal toparlama ameliyatlarına göre, post bariatrik cerrahi ameliyatı yaptığım hastalarımın ameliyat izlerini daha az sorun ettiğini görmekteyim. Doğal olarak bunun nedeni yaşam kalitelerini etkileyen sarkmış deriyi taşımak ve çıplakken izden daha rahatsız edici görünen vücutlarıyla yaşamaya devam etmektense zamanla silik hale gelecek bir dikiş izini taşımayı tercih etmeleridir.

Post bariatrik hastalarda liposakşını doğru bulmuyorum. Çok sınırlı alanda belki yapılabilir ama geri dönüşümsüz bozulan, germe ameliyatlarına rağmen gevşemeye devam eden bir cildi daha da boşaltıp gevşetmeyi doğru bulmuyorum.

Post bariatrik cerrahi ameliyatları da yine normal plastik cerrahi ameliyatları gibi genel anestezi altında yapılır.

POST BARİATRİK CERRAHİ AMELİYATI SONRASI

Post bariatrik cerrahi ameliyatı sonrasında hasta artık zorlu bir sürecin sonlarına gelmiş ciddi bir sabır ve özveri göstermiş demektir. Bariatrik cerrahi ameliyatı geçirmiş birinin tam olarak vücudunun şekillenmesi ancak post bariatrik cerrahi sonunda tam sonuca ulaşacaktır.

Hasta genel anestezi altında ameliyat olur ve hastanede 2 gün kalır.1 den fazla bölgeden ameliyat olmuşsa ki bu hastaları çoğu zaman çoklu bölgelerden ameliyat ederiz, hastaların yara iyileşmesi ve geniş diseksiyon alanları nedeni ile cilt altında seroma ve hematom birikimi yönünden takip edilmeleri bunun gelişmemesi için ameliyat sonunda dren uygulaması ve ameliyat içerisinde gerekli önlemlerin alınması gereklidir. Hastaların geçirdikleri ameliyata göre 1 ay dan 3 aya kadar değişen süreyle korse giymeleri gerekir. Operasyonun muhtemel yan etkileri morluk ve şişlik olarak sıralanabilir. Bu etkiler yaraların iyileşmesi ile bir kaç haftada kaybolur.

Hastaların ameliyat sonrası enfeksiyon riskine karşı 7 gün süreyle antibiyotik kullanmaları gerekir ve yine ağrı olursa ağrı kesici alabilirler .

6 hafta süreyle ağır kaldırmamak ve yoğun egzersiz yapmamak gerekir.

Sigara kullanımı yasakların başında yer almaktadır. Ameliyat öncesinde ve iyileşme sürecinde sigara kullanmamanız sağlıklı bir yara iyileşmesi için büyük önem arz etmektedir.

Ameliyattan sonraki ilk birkaç gün dinlenmeniz uygun olur. Kan sulandırıcı ilaçları almaktan kaçınınız. Ameliyatınızın hemen sonrasında yanınızda size yardımcı olabilecek birilerinin olmasında fayda vardır. İlk birkaç gün ağrılarınız olacaktır, ancak sonrasında bu ağrılar minimum düzeye inecektir.

Ameliyattan sonraki ilk hafta içinde kontrole gelmeniz gereklidir. Bu kontrol sırasında, ameliyat bölgeniz incelenir ve bantlarınız çıkartılabilir.

Ameliyattan kısa süre sonra yürümeye başlamanız, bacaklarınızın açılması ve kan dolaşımının güçlendirilerek akımın hızlandırılması açısından önemlidir.

Postbariatrik cerrahi öncesinde hastaların bilinçlendirilmesi önemlidir. Zayıflamak tedavinin tamamlandığı anlamına gelmez ve bu hastalar için bir süreçtir. Asıl olan tedavi hastanın özgüvenini getirecek olan Postbariatrik cerrahi ameliyatları sonucunda tamamlanır.

POST BARİATRİK CERRAHİ SÜRECİ

Post bariatrik cerrahi sürecini yönetmek çok önem taşır , bu süreç tamamıyla koordine çalışarak yönetilmesi gereken bir süreçtir. Hastayı genel cerrah ameliyat ettikten sonra kişinin multi disipliner yaklaşımla beslenmesine ve doktorunun tavsiyelerine uyması gerekir. Gerekli olursa bu hastalar psikolojik olarak da destek almalıdır. Bu süreçte önemli olan hastanın metabolik dengesinin düzenli olarak takip edilmesi, beslenme düzenin sağlanması ve tüm kan değerlerinin normal seviyelerde bulunmasıdır. Tüm bu koşullar sağlanırsa hasta bariatrik cerrahiden sonra post bariatrik cerrahiye hazır olacaktır.

Hızla kilo veren hasta bu defa hızla vücudundaki deformasyonu da gidermek isteyebilir, bu noktada bariatrik cerrahi sonrası hedef kiloya ulaşıldıktan sonra 3-6 ay kadar sabit kilosunda beklemesi ve bu süre sonunda plastik cerrahinin müdahalesi daha doğru olacaktır.

Post bariatrik cerrahi sürecinde benim hekim olarak hastaya tavsiyem sağlıklı bir iyileşme için kendisine en az 1 hafta toplamda 10 gün ayırması ve bu süreyi istirahat ederek geçirmesi ve eğer çalışıyorsa bu süreden sonra işe dönmesidir.

Post bariarrik cerrahi sürecinde hastanın dayanılmaz ağrıları olmaz normal dikiş yerlerinin ağrılarını hissedecektir. Bunlar ağrı kesicilerle giderilir.

Tedavi sürecini genel olarak ele aldığımızda ,post bariatrik cerrahi süreci aslında artık olaya konulan son noktalardan en önemlisidir ve kişinin en toplamda 1 ay gibi bir süreçte iyileşip yeni vücuduna sahip olduğu keyifli bir dönemdir.